Thursday, February 28, 2013

Waiting for the spring ❤























































































































































































I can't describe how I miss the spring! I've been tired of being sick all winter and waking up to
the darkness!
Now, I'm just scanning the pictures from last spring of 2012, and try to be patient:)

Pictures: Taken by me and my bf, 2012 April.

**
Baharı ne kadar çok özlediğimi söylememe gerek yok sanırım! Sürekli hasta olmaktan ve güneşi
beklemekten yorulmuş olsam da, geçtiğimiz baharın fotoğraflarına bakıp, sabretmeye çalışıyorum:)

Nisan 2012.



Monday, February 25, 2013

saturday, wait!






































































































































































































































































































This saturday, I met my new car! I've just realized car is freedom, so we'll take many road
trips soon, that's why I'm so impatient and excited!! Saturdays are my favorite days to visit
galleries, and several exhibitons. This time we visited an exhibiton about May day wall arts
of 70's and some right wing people's reactions for these at that time. Its name is "they are
afraid of wall art".

There are also 2 places I want to visit for a long time, so we did; the first one is Galata Kitchen
where you can eat delicous homemade food, another is Self Estate which has many books, mags
and colorful designs; but I mostly like its indoor design instead of the products they sell:)

Before getting home, we made sure that we visit one more place; Comedus Charcuterie that's one
of the best places I love to stop by as possible as. We bought cheese and vine and heading home.
We (me and my boyfriend) create some paper craft models, here you can see more:
http://papieratelier.com
At the night; we tried to finish paper craft orders by drinking vine and eating cheese:) Btw, thanks
to my mum cause she did her best for cooking lasagna!! Yummy...

Outfit: Blouse; I bought it from Paris for just 3 Euro, "miele" (honey in italian) brooch from Paris
St. Quen flea market, glasses & bag from By Retro store in Istanbul, and skirt and gloves are the
only things that are not second hand; from Koton, and  Park Bravo (turkish brands).

23 February 2013 / Istanbul.

**
Bu cumartesi nihayet arabama kavuştum! Sanırım biraz geç de olsa fark ettim ki; araba = özgürlük:)
Sonra Taksim kalabalığına ve yol yapım çalışmalarına rağmen yine kendimizi Beyoğlu'na attık.
Çok merak ettiğim bir sergiyi görmeye yola çıktık; Duvar Resminden Korkuyorlar; Salt Beyoğlu!
Tam beklediğim gibi süper bir sergiydi, arşiv yönünden de çok zengindi. Kısaca bahsedecek olursam;
1 Mayıs dönemi sanat festivallerini, gazete haberlerini ve Görsel Sanatlar Derneği çalışmalarının
70'lerde nasıl sabote edildiğini ve sanata olan tahammülsüzlüğü anlatmış sergi, bence kesin görülmesi
gerekiyor...

Sonra da uzun zamandır ev yemeklerini merak ettiğim Galata Kitchen'a uğradık, lezzetli ve sevimli
bir café. Ayrıca iç tasarımına bayıldığım Self Estate'e de bir göz attık (Galata'da).

Eve dönmeden önce uğramamız gereken son bir yer vardı; o da: Comedus! Şarküterilere bayılırım;
bu yüzden bu dükkana da bayıldım ve 2 çeşit peynir kapıp çıktım. Akşam maket siparişlerine
aldığımız peynirler ve roza şarabı eşlik etti, maketler yakında geliyor! Annemin de bizim için yaptığı
lasagna'yı unutmayalım tabi!

--Comedus Şarküteri: Şişhane, Pera yakınlarında bir dükkan; içerisinde peynirler, kurutulmuş et,
baget ekmekler, şaraplar ve el yapımı reçeller satılıyor.

--Bluzum 3 Euroya Paris'den bulduğum bir parça, üzerinde "miele" yazan bal küpü broş da öyle...
Şapkamı Viyana'da kadının birinden almıştım, 3 Euroya yine:) Gözlük ve çantam da Taksim'deki
By Retro'dan. Eteğim ve eldivenler sıfır km olan parçalar; Koton'dan ve Park Bravo'dan...

Thursday doesn't even start!






























































































































































It was my birthday in 17th february, but I didn!t feel good enough to go out to celebrate.
Instead, we celebrate it on last thursday...My love bought me a blouse and a skirt (from a Turkish
brand; Yargıcı) to wear on my birthday! It was actually very convenient piece to the place we went
for dinner; a French restaurant; Le Fumoir in Galata.

The day started with getting important pieces together in my bag:) then I ate my favorite German
cake, I love it! The shoes are from a handmade atelier which I'll tell about soon.

After sunset, it was time to French dinner then we were very up to drink cocktails! There is
a special cocktail bar in Istanbul; which was opened by an Californian bartender; Alex. You can
drink any type of cocktail you want; like soury, spicy, white spirit, red spirit anything...so you
should forget about Caiprinha or Mojito here:) Rock lobster is my favorite so far.

**
17 Şubat doğum günümdü fakat o gün dışarı çıkıp da kutlayamadık; çünkü hastaydım biraz.
Onun yerine perşembe dışarı çıktık ve Türker'in aldığı giysileri giyip, oldukça Fransız bir geceye
doğru yol aldım:) Nereye gideceğimizi bilmiyordum ve elbisemin bu kadar "Fransız" olması büyük
bir tesadüf oldu! Le Fumoir'da el fenerleriyle seçtiğimiz yemekleri hüplettikten sonra; sıra kokteyl
içmekteydi. Tabi ki Alex'in barına gittik ve rock lobster içtim. Merak edenler olursa, bu barı daha
ayrıntılı anlatabilirim...

For the first one: http://photostorms.blogspot.com/2013/02/my-birthday.html

21 February 2013 / Istanbul.


Friday, February 22, 2013

I prefer to see the sky
















































































































































































































Last weeks, I was very up to go to Sirkeci (one of my favorite regions in Istanbul) to send 
a picture and a letter to my friend who lives in Belgium; so it was a very good excuse to see 
PTT Post Office  building which was built in 1909. Unfortunately, I didn't send because it was 
closed but we stopped by an open restaurant which serves "kokorec" (turkish food)!

Then it was time to go to see Sedat Girgin's exhibiton at Milk Gallery! I really like every 
single art space in this city...When we went out of the place, we met a fresh pink cotton candy 
colored sky, then of course we gave it a try on our new wide angle lens :)

By the way, I've found an atelier which produces handmade retro shoes, I'll write about it soon!

Then the last 2 pictures are from our cafe-bar hopping; you can see us in the mirror at the last 
picture :)

**
Geçtiğimiz haftalarda, canım yine Sirkeci çekti. Birincisi en sevdiğim kokoreççi orada: 
İmparator Kokoreç, diğer neden Tekten Optik gibi bir gözlükçü bulmam-- yakında yazarım 
onu da, diğer sebep de elbette PTT Büyük Postane
Belçika'daki bir arkadaşıma mektup atmak için gittik ama  ne yazık ki kapalıydı, yine de 
iyi bahane olmuş oldu:)
Sedat Girgin'in Milk'deki sergisini gezdik, ve neredeyse uzun zamandır gördüğüm en pembe
gökyüzüyle karşılaştık. Herkes Tepebaşında gökyüzünü fotoğraflıyordu:)
Çukurcuma'da el yapımı retro ayakkabılar satan bir yer buldum, yakında hakkında her şeyi 
anlatacağım:)
Son 2 fotoğraf da Mavra Café ve Eski Beyrut'tan! Hatta aynada biz varız :)

February 2013 / Istanbul.

For the first one: I prefer the sound of the sea




Thursday, February 21, 2013

I prefer the sound of the sea...







Last month, we gave a try on our new lens for the first time with an analog camera. Especially, had
a chance to shoot wide view pictures, thanks to 24 mm. :)
Also we visited one of my favorite artist's exhibiton. It was so interesting to see how Erdem's brain
is working to create this kind of dreamy installation.

One day, we took a trip to the North of Istanbul to see seagulls, ships and sunset. Also we ate 
traditional "Turkish Meze" (side dish) with raki (an alcohol drink). The restaurant is placed close
to the lighthouse, the one you see in the picture above. Such a great day!

**
Nihayet geniş açı lensimize kavuştuk ve 24 mm. ile ilk denemelerimizi yaptık:) Öncelikle, Mısır 
Apt.daki sergileri gezdik ve Erdem Taşdelen'in sergisinin bir kısmını geniş açı lensiyle fotoğrafladık. 
Son zamanlarda gezdiğim en sergilerden biriydi; diğerleri de Milk'deki; Sedat Girgin, ve Pera'daki 
Nickolas Murray sergileri...

Bir öğleden sonra da Rumeli Feneri'ne uğradık, hem Barınak'da meze-rakı keyfi için,
hem de biraz fotoğraf çekmek için, gün batımına hayran kaldık!

January 2013 / Istanbul.


Two photos, a city!































































































































































1/2: Rome; Trastevere district -my favorite in Rome
3/4: Siena
5/6: Florence; Ponte Vecchio
7/8: Lecce; by train, Porto Cesario beach

Taken by me, between 2009-2010.

I love L'italiano <3 :)

For the other series: Two Photos, A City

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...